Boşanma Bilgileri

Aldatma Zinaya Dayalı Boşanma

Aldatma Zinaya Dayalı Boşanma

1995 yılında Sayın Bilal Kartal tarafından kurulan profesyonel bir özel dedektiflik şirketi olan İzmir Dedektiflik A.Ş. yaklaşık 25 yıllık bir birikimi ile Türkiye’nin pek çok yerinde hizmet vermektedir. Özellikle evlilik hayatlarında bir takım problemler yaşayarak bu kuruluşa başvuran kişilere 7 gün 24 saat kesintisiz ve kaliteli hizmet sunmaktadır. Ayrıca müşterilerine verdiği bu hizmetleri tamamen gizli ve güvenli bir anlayışla sürdürmektedir. İzmir Dedektiflik A.Ş. kurumunun yıllardır sürdürdüğü çalışmalar neticesinde elde ettiği pek çok tecrübe vardır. Bu tecrübelerden birisi de aldatmaya dayalı boşanma konusudur. Dedektiflik şirketine ait resmi web sitesinin bu bölümünde, şirketin kuruluşundan itibaren aldatma konusu ile ilgili edindiği deneyimleri müşterilerine aktarmak amacıyla oluşturulan bilgiler mevcuttur. Geçmişten günümüze bakıldığında insan topluluklarının var olduğu her dönemde aldatma fiili de gerçekleşmiştir. Evlilik müessesesine adım atan çiftlerin ister şimdi olsun, isterse eski çağlarda olsun, aldatılma olayı hep korktukları bir durumdur. Özellikle mutlu bir birliktelik yaşayan çiftler eşlerini böyle bir olayın ardından kaybetmekten oldukça endişe duymaktadırlar. Çiftlerde var olan bu endişe, ilerleyen zamanlarda aile içinde yaşanan bir tartışmanın ya da problemin aldatmaya dönüşebileceği korkusunu da beraberinde getirmektedir. Türk Medeni Kanunu’na göre evliliklerini bitirmek amacıyla boşanma başvurusunda bulunan çiftlerden bir takım gerekçeler istenmektedir. Aldatma fiili de bu boşanma gerekçeleri arasında birinci sırada yerini almaktadır. Ayrıca aldatma (zina) olayına Türk Medeni Hukuku’nda yer verilmektedir. Söz konusu kanun 4721 sayılı TMK’nun 161 numaralı maddesine göre aldatma (zina) fiili şu şekilde tanımlanmaktadır.

ZİNA

‘Zina’ ifadesi Arapça kökene sahip olan bir kelimedir. Ayrıca bu kelimenin Osmanlıca Türkçe Sözlüklerinde bulunan karşılığı da ‘kanunsuz çiftleşme’ ya da ‘nikahsız çiftleşme’ olarak belirtilmiştir. Burada yer alan kanunsuz ve nikahsız ifadesi, bu eylemi gerçekleştiren kişilerin aralarında resmi ya da dini bir sözleşmenin bulunmamasıdır. ‘Zina’ kelimesinin Türk Dil Kurumu’na ait olan sözlüklerdeki karşılığı da ‘aralarında evlilik bağı olmayan kişiler arasında cinsel ilişki’ şeklinde ifade edilmiştir. Bunların dışında bir takım hukuki nitelikli tanımlarda mevcuttur. Örneğin: Kanunsuz birleşme, meşru olmayan evlilik fiili, evli bir kadın ya da erkeğin kendi eşinin dışında başka birisiyle kendi arzusuyla kurduğu cinsel ilişki, gibi pek çok farklı tanımlamalarda yapılmaktadır. Türk Medeni Hukuku’na göre resmi olarak evli olan bir kişinin, eşini başka birisiyle aldatması durumunda, aldatılan taraf boşanma davası açma hakkına sahiptir. Bununla birlikte, aldatıldığı gerekçesiyle dava açan tarafın, bu iddiasını mahkemede somut delillerle ispatlaması gerekmektedir.

4721 Sayılı TMK 161. MADDE ALDATMA (ZİNA)

Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir.

Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.

Affeden tarafın dava hakkı yoktur.

Evlilik müessesesi eşlerin birbirlerine söz vererek kurdukları ve karşılıklı sadakat ile sorumlu oldukları kutsal bir birliktelik olduğundan dolayı Medeni Kanun ile de koruma altına alınmıştır.

4721 Sayılı TMK 185. MADDE

Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur. Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler. Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadır.

İlgili bu madde ile de çiftlerin birbirlerine sadık olmaları ve sorumluluklarını birlikte paylaşmaları gerektiği ifade edilmiştir. Türk Ceza Kanunu kapsamında önceden suç olarak sayılan zina fiili, 2005 yılında yapılan bir değişiklikle suç olmaktan çıkarılmıştır.

Zina fiili işlendiği gerekçesiyle boşanma davası açılabilmesi için söz konusu eylemi gerçekleştiren kişilerin tam olarak bunu yapmaları yapmış olmaları gerekmektedir. Örneğin; kişiler arasında gayri meşru bir yakınlaşma olup tam olarak zina fiili gerçekleşmediyse eğer, bu durum aldatma (zina) değil de ‘sadakatsiz davranışlar’ kapsamında işlem görür ve boşanma gerekçesi sayılır.

4721 Sayılı TMK 166. MADDE

Evli bir kişinin karşı cins ile samimi bir şekilde el ele gezmeleri, konuşup sohbet etmeleri, baş başa sakin ortamlarda insanlardan uzak yerlerde samimi davranışlar sergilemeleri, yemek yiyerek bir şeyler içmeleri, cinsel birliktelik dışında hareketler sergilemeleri ancak zina eylemini gerçekleştirmeyen davranışlar içinde bulunan kişiler sadakatsiz davranış sergilemiş olurlar. Bu gibi durumlarda eşlerinin sadakatsiz davranışlarını ispatlayan kişiler sadakatsiz davranışlar nedeni ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma davası açabilirler.

Saygılarımızla İzmir Dedektiflik A.Ş.

Önemli Uyarı

izmirdedektiflik.com içeriğinde yayınlanan tüm makale, içerik ve bilgiler Özel dedektif Bilal KARTAL tarafından yazılmış olup, tüm telif hakları İzmir Dedektiflik Hizmetleri A.Ş ye aittir. Tüm yazı ve içerikler aidiyet tescili bakımından elektronik imzalı zaman damgası ile mühürlenmiştir. Sitemizdeki yazı ve içeriklerin yazılı izin alınmadan bir kısmı veya tamamı kopyalanarak başka web sitesi, yazılı ve görsel yayın organlarında yayınlanması durumda FSEK kapsamında işlem yapılarak her türlü yasal haklarımızı kullanarak 5846 Kanun numaralı FiKiR VE SANAT ESERLERİ KANUNU ile TÜRK CEZA KANUNU İLGİLİ MADDELERİ UYARINCA hukuki ve cezai yasal işlemler başlatılacaktır. Ayrıca tüm site içeriğinde bulunmakta olan makaleler ve bilgiler uluslararası DMCA fikir hakları sistemi ile korunmakta olup, web sitemizde yayınlanan makaleleri izinsiz olarak kısmen veya tamamen alıntı yapan değiştirerek yayınlayan tüm web sitelerini Google ve benzeri arama motorları sıralama listelerinden süresiz olarak kaldırmaktadır.

WHATSAPP
ile iletişime geç