Velayet ergin olmayan çocuğun tüm haklarını ifade etmektedir. Evlilik birliğiyle beraber doğan çocukta anne babanın velayet hakkı ortakken evlilik dışı doğan çocuğun velayeti doğumda anneyle soy bağı meydana geldiği için annededir. Velayet davalarında genellikle anne bakımına muhtaç olan çocukların velayeti ekonomik yeterlilik aranmaksızın anneye verilir. Baba ekonomik durumu sağlamakla yükümlü tutulur. Velayeti alan tarafın çocuğun haklarını gözeten şartları sağlayamaması halinde velayet elden alınır. Velayet hakkı taraflardan birine verildiğinde velayeti alamayan tarafa belli gün ve saatlerde çocuğuyla görüşme hakkı getirmiştir. Velayeti alan taraf bu şartlara uymadığı ve çocuğu diğer taraftan kaçırıp görüştürmek istemediği hallerde velayeti alamayan taraf bunu durumu kanıtlayarak velayetin elden alınması için dava açabilir.
Dava Açmadan Yapılacaklar
Mahkeme çocuğun iyiliği yönünde karar vereceğinden velayetini anneye vermişse fakat anne kısıtlı durumda yani velayeti kullanamaz durumdaysa velayet elden alınarak babaya verilebilir. Çünkü velayet doğrudan kişiye bağlı bir haktır ve medeni kanun bu hakkın vasi yoluyla kullanılmasını yasaklamıştır. Anne veya babanın çocuğun psikolojik fizyolojik ihtiyaçlarını karşılayamaması, çocuğa şiddet göstermesi, bakımıyla yeterince ilgilenememesi, çocuğu koruyamaması ve eğitimini aksatması gibi durumlarda karşı taraf velayetin elden alınması ve değiştirilmesi için dava açabilir fakat dava açmadan önce bu suçlamalar ile ilgili deliller toplayarak mahkemeye ispat etmelidir.
Evlilik Hali Velayeti Etkilemiyor
Mahkeme velayet davalarından genellikle 0-3 yaş grubundaki çocukların anne bakımına muhtaç oldukları gerekçesiyle velayetini anneye vermektedir. Fakat anne ceza evindeyse çocuk anne bakımına muhtaç olsada gerekli şartlar sağlandığı taktirde velayet babaya verilmektedir. Velayetin elden alınması konusunda merak edilen bir başka konu ise velayet alan tarafın yeniden evlenmesi durumunda velayetin elinden alınıp alınamayacağıdır. Velayet sahibi taraf yeniden evlensede çocuğun menfaati için gerekli şartları sağladığı müddetçe velayet onda kalmaya devam eder, yani ebeveynin evlenmesi velayetin elden alınması için geçerli bir sebep değildir. Velayet davalarında çocuğun yararı her şeyin üstünde gözetilir ve taraflara verilmesinde de bu hususa göre karar verilir. Tarafların olanakları neticesinde çocuğa sağladığı yaşamın kaliteli olması velayetin çocuk için yararlı olacak tarafa verilmesinde etkendir.
Velayetin Elden Alınması Hakkında
Boşanan eşlerin tekrar evlenmesi halinde velayet ortak olur fakat boşanma sırasında çocuğa bir vasi tayin edilmişse velayet hakkı vasiye aittir. Mahkeme tayin ettiği vasiyi kaldıramadıkça anne babanın velayeti alması söz konusu olamaz. Anne babanın hastalanması, başka şehirde yaşaması, çocuğun menfaatine olan şartlardan farklı bir yaşam sürmesi velayetin elden alınmasına sebep olur. Velayet davalarında çocuğu dinleyerek karar veren hâkim velayetin elden alınması konusunda da çocuğu dinlemek isteyebilir.
Ekonomik Güçsüzlük Tek Başına Yeterli Değil
Velayetin elden alınması hususunda annenin çalışmaması delil gösterilmektedir. Fakat annenin çalışmaması velayetin elden alınması için doğrudan bir sebep değildir. Mahkeme babaya çocuğun menfaati için gerekli ekonomik ortamı sağlamayı şart koşabilir. Annenin kısıtlı olması ve on sekiz yaşından küçük olması gibi durumlarda mahkeme vasi atayabileceği gibi velayeti doğrudan babaya da verebilmektedir. Velayetin kendine bırakıldığı tarafın çocuğun fiziksel zihinsel gelişimini olumsuz etkileyici davranışlarda bulunması velayetin elinden alınmasına sebep olmaktadır, fakat bu iddiaları kanıtlamak gerekmektedir. Velayet bir tarafa verildikten sonra gerekli ispatların yapılması halinde velayet davası yeniden görülüp problemli taraftan alınarak diğer tarafa verilebilir. Anne ve babanın ölmesi durumunda ise mahkeme öncelik aileden olma şartıyla bir vasi atar ve vasi çocuğun hayatının tümünden sorumlu olur.
Saygılarımızla İzmir Dedektiflik A.Ş.
izmirdedektiflik.com içeriğinde yayınlanan tüm makale, içerik ve bilgiler Özel dedektif Bilal KARTAL tarafından yazılmış olup, tüm telif hakları İzmir Dedektiflik Hizmetleri A.Ş ye aittir. Tüm yazı ve içerikler aidiyet tescili bakımından elektronik imzalı zaman damgası ile mühürlenmiştir. Sitemizdeki yazı ve içeriklerin yazılı izin alınmadan bir kısmı veya tamamı kopyalanarak başka web sitesi, yazılı ve görsel yayın organlarında yayınlanması durumda FSEK kapsamında işlem yapılarak her türlü yasal haklarımızı kullanarak 5846 Kanun numaralı FiKiR VE SANAT ESERLERİ KANUNU ile TÜRK CEZA KANUNU İLGİLİ MADDELERİ UYARINCA hukuki ve cezai yasal işlemler başlatılacaktır. Ayrıca tüm site içeriğinde bulunmakta olan makaleler ve bilgiler uluslararası DMCA fikir hakları sistemi ile korunmakta olup, web sitemizde yayınlanan makaleleri izinsiz olarak kısmen veya tamamen alıntı yapan değiştirerek yayınlayan tüm web sitelerini Google ve benzeri arama motorları sıralama listelerinden süresiz olarak kaldırmaktadır.