Velayet Konusunda Anlaşamama

Aile, toplumumuzun temel birimidir. Aile kurmak, toplum için olduğu kadar yasalar açısından da değerli bir harekettir. Aile birliği toplum kuralları ve yasa çerçevesinde korunmaya alınmış, devamlılığı için pek çok düzenlemeler yapılmıştır. Fakat çeşitli nedenlerle sürdürülemeyen evlilikler, bitmek durumunda kalabilir. Boşanma, çiftlerin ortak paylaşımlarının olduğu bir dönem sonrasında birlikte edindikleri edinimlerini de ayırmak zorunda kaldıkları bir durumdur. Eğer müşterek çocuğa sahip iseler boşanma durumunda en çok önem verilen konu, hayat kalitesinin bozulmadan çocuğun yaşamına devam etmesidir.

Anne ve babanın birbirleri hakkındaki düşüncelerini göz ardı ederek, çocuklarının iyiliği için hareket edip ortak çözüm yolları bulmaları en güzel davranış şeklidir. Fakat toplumumuzda, boşanma davalarında velayet konusunda anlaşamama çok sık görülen bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.

Velayet Hangi Durumlarda Kime Verilir?

Velayet davalarında son söz mahkemenindir. Boşanma anlaşmalı bile olsa mahkeme velayet konusunda aksi bir karar verebilir. Hâkim tüm kanıtları değerlendirir, çocuğun menfaatine en uygun olan duruma karar verir.

Kesin sonuç için, çocuğun yaşı çok önemlidir. Küçük bir bebeğin velayetinin, ihtiyaçlarından dolayı annesine verilmesi kuvvetle muhtemeldir. Ancak anne, çocuğuna bakma yetisine sahip değilse, durum değişebilir. Çocuk fikir sorulabilecek yaşta ise, mahkeme onu dinler. Fakat son sözü çocuğun çıkarları doğrultusunda yine yasalar verir.

Mahkeme, bu konularda pedagog raporu ve toplanan kanıtları göz önünde bulundurarak nihai karara ulaşır. Bunun yanı sıra hâkim, velayet davasında çocuk için düşünülebilecek maksimum imkânları; sadece boşanmanın gerçekleştiği zaman dilimi için değil, onun tüm yaşamını kapsayan zaman zarfı için değerlendirir.

Sonuç olarak velayet konusunda anlaşamama durumlarında son noktayı çocuğun menfaatleri doğrultusunda aile mahkemeleri hâkimi verir.

Velayet Konusunda Anlaşamamanın Çözümü Nedir?

Velayeti isteyen anne ya da baba, kendisinin çocuğu için yeterli olduğunu ve onun fiziksel ve ruhsal gelişiminde en iyi tercihin şahsı olduğunu mahkemeye kanıtlamak zorundadır.

Ya da velayeti isteyen ebeveyn, karşı tarafın çocuğun bedensel ve zihinsel ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalacağını ispat etmek durumundadır. Çünkü mahkeme her zaman çocuğun menfaatinden yana olacaktır.

Özetle; velayet konusunda anlaşamamanın çözümü, bireyin çocuğun gelişimi için tüm imkânlara sahip olduğunu ispatlamasında Ya da karşı tarafın bu imkânları sağlamakta yetersiz olduğunu mahkemeye delililer ile sunmasında yatar. Her ne olursa olsun çocuk için en uygun taraf yasalarca belirlenecektir.

Çocuk Sayısı Birden Fazla İse Durum Ne Olur?

Çocukların birlikte büyümeleri ve hayatı beraber paylaşmalarının, onların gelişimi açısından olumlu olduğu konusunda tüm uzmanlar hem fikirdir. Aksi bir durum olmadıkça çocukların velayeti aynı kişiye verilir. Çocuklar fikirleri alınabilecek yaşlarda iseler bu durum mahkemece değerlendirilip istekleri doğrultusunda velayetleri ayrı kişilere de verilebilir.

Velayet davası sonunda velayet alamayan bireyin çocukla ne zaman görüşeceği ve süresi, mahkeme tarafından belirlenir. Boşanan anne ve babanın çocuk üzerindeki maddi ve manevi sorumlulukları aynen devam eder.

Boşanma sonunda velayetin kesinleşmesi tekrar talepte bulunulamayacağı anlamına gelmez. Belirli bir süre sınırlaması olmadan velayetin değişmesi için mahkemeye başvurulabilir. Zamanla koşulların farklılaşması ya da velayeti alan tarafın uygunsuz davranışları gibi durumlarda, velayetin değişmesi talebinde bulunulabilir.

Velayet konusunda anlaşamama durumları oldukça sık rastlanan bir konudur. Burada önemli olan çocuğumuzun ya da çocuklarımızın ahlaki, bedensel, zihinsel gelişmelerine mani olmayacak; milletimize hayırlı birer evlat olarak yetişecek, mutlu ve sağlıklı ortamlarda büyümeleridir.

Velayet davalarındaki tek amaç çocuklar için; sıcak bir aile ortamında anne ve babalarıyla yetişen çocuklarla aynı hisleri yaşayacak, aynı ilgiyi görecek ortamın oluşmasını sağlamaktır.